10 Haziran 2012 Pazar

Snow White and The Huntsman


Pamuk prenses ve yedi.. yok altı cüceler. Bide avcı var tabi.. bide dükün yakışıklı oğlu...öhöm höm höm
Uzuuuun zaman önce bir ülkede güzel bir kraliçe ve yakışıklı bir kral yaşarmış. Bir kızları olmuş ve ona Pamuk adını vermişler. Kedi sanki. Gel buraya pamuk, koltukları tırmalama! Herneyse Kraliçe çok soğuk geçen bir kış hastalanmış ve ölmüş. Kral da bir savaşta esir olarak bulduğu (esir mesir yalan ya cadı kraliçenin oyunları hepsi) bir kadının güzelliğine kapılıp evlenmiş. Yeni Kraliçe, Kralı öldürmüş ve Pamuk'u kulenin tekine hapsedip ölümsüz güzelliğiyle ülkeyi acımasızca yönetmeye başlamıııış.

Prenses bir gün kuleden kaçmış, peşine avcının tekini takmışlar. Avcı prensesi yakalamış ama son dakika taraf değiştirip prensese yardım etmeye başlamış. (Aslında aşık ama çaktırmıyo) Sonra prensesin çocukluk arkadaşı da prensesi aramaya çıkmış falan. Bisürü savaş gerilim bilmemne sonunda kraliçe ölüyor. Bla bla.

Kristen Stewart diyince akla direk Alacakaranlık Serisi geliyor. Saçma sapan vejeteryan vampirler, yok dişiler kurt olamaz, 50 yaşında gösterip vampire döndüğünde 17 olduğunu iddia eden tipsiz vampir Edward, Salak insan kız Bella falan. Iyy. Ama bu film öyle değil. Yani en azından erkeklerde biraz tip olduğu için ve film Alacakaranlık Serisi'ne göre daha kaliteli olduğu için Kristen Stewart'ı sevmeye bile başladım. Gerçi moron hareketlerini bu filmde de sürdürmüş ama avcıya bakmaktan prensese pek dikkat edemedim şahsen. *ağzının suyu akar*

Baymayan bir filmdi. Avcı yakışıklıydı. Mısır kötüydü.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder